Bisiklete binmeyi severim.
- I'd like to go cycling.
Şu genç adam bisiklete binmeye çok düşkün.
- That young man is very keen on cycling.
Tom bana yarın yağmur yağmasa Mary ile birlikte bisiklet sürmeye gideceğini söyledi.
- Tom told me that if it didn't rain tomorrow he'd go cycling with Mary.
Yağmur yağmazsa, bisiklet sürmeye gidebilirsin.
- You may go cycling if it doesn't rain.
Bisikletçilik dünyasına hoş geldiniz.
- Welcome to the world of cycling.
Tom'un hobileri bahçevanlık, yelken sporu, marangozluk ve bisikletçiliktir.
- Tom's hobbies are gardening, sailing, carpentry and cycling.
In all my years as a cycling fan, I've never seen a breakaway like this.