the source of a river; the end of a lake where a river flows into it

listen to the pronunciation of the source of a river; the end of a lake where a river flows into it
Englisch - Türkisch

Definition von the source of a river; the end of a lake where a river flows into it im Englisch Türkisch wörterbuch

head
{i} baş

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

Lee Leffingwell, Austin Şehir Konseyi'nin başkanıdır. - Lee Leffingwell is the head of the Austin City Council.

head
{i} konu başlığı
head
menba
head
başlık

Haber başlıklarını gördün mü? - Have you seen the headlines?

Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu. - Everyone was delighted by this morning's headlines.

head
başkanlığını yapmak
head
buhar basıncı
head
{f} başı çek
head
genel başkan
head
{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?
head
{f} olgunlaşmak
head
{f} -in
head
{i} pınar başı
head
{s} baştaki
head
bir

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi. - Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz. - Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.

head
{s} baş ile ilgili
head
{f} başında olmak
head
{i} şef, baş, başkan: the head of the math department matematik bölümü başkanı
head
{f} başı çekmek
head
{i} köpük
head
kafa,v.başı çek: n.baş
Englisch - Englisch
head

The expedition followed the river all the way to the head.

the source of a river; the end of a lake where a river flows into it
Favoriten