O yüzmek için denize gitti.
- He went to sea to swim.
O, yüzmekten korkuyor.
- He is afraid of swimming.
Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.
- To swim in the ocean is my greatest pleasure.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Tom ve Mary bankta oturdular, insanların yüzüşünü izlediler.
- Tom and Mary sat on the bench, watching people swim.
O, onun yüzüşünü izledi.
- She watched him swim.
Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.