the smoke or heat of hot liquid, vapor

listen to the pronunciation of the smoke or heat of hot liquid, vapor
Englisch - Türkisch

Definition von the smoke or heat of hot liquid, vapor im Englisch Türkisch wörterbuch

steam
buğu

Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı. - The steam has fogged my glasses.

Öğle yemeği için Çin buğulama domuz eti köfte yedim. - I ate Chinese steamed pork dumplings for lunch.

steam
buhar

Ütü ısınırken Mary buhar yapmak için hazneye damıtılmış su döktü. - As the iron was heating up, Mary poured distilled water into the reservoir to make steam.

Atlar yol-silindirlerini çekerdi fakat buhar motorunun icadıyla buhar silindirleri geldi. - Horses used to pull road-rollers, but the steamroller arrived with the invention of the steam engine.

steam
(Gıda) çayı demlemek
steam
(Kimya) subuharı

Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır. - A cloud is condensed steam.

steam
coşturmak
steam
enerji
steam
buğuda/buharda pişirmek
steam
hiddet
steam
{f} (bir şeyden) buhar çıkmak; (bir şeyden) buhar halinde çıkmak: The soup was steaming. Çorbadan buhar çıkıyordu. Our
steam
{i} buhar: Steam was coming out of the kettle. Çaydanlıktan buhar çıkıyordu
steam
{i} güç
steam
t steam boiler buhar kazanı
steam
steam heat buharlı kalorifer sistemi
steam
{f} buğulamak
steam
{f} buharla çalışmak
steam
steam engine buhar makinası
steam
steam hammer buharlı varyos
steam
(Tekstil) buhar, istim
steam
steam shovel istimli ekskavatör
steam
lokomotif

Biz şafak vakti buharlı lokomotif düdüğü ile uyandırıldık. - We were wakened by the whistle of the steam locomotive at dawn.

Englisch - Englisch
{n} steam
the smoke or heat of hot liquid, vapor
Favoriten