the size relationships of one part to the whole and of one part to another

listen to the pronunciation of the size relationships of one part to the whole and of one part to another
Englisch - Türkisch

Definition von the size relationships of one part to the whole and of one part to another im Englisch Türkisch wörterbuch

proportion
orantı

Gelir vergisi oranı maaş artışı ile orantılı olarak artar. - The income tax rate increases in proportion to the salary increase.

Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır. - The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.

proportion
oran

Medya her şeyi orantısız olarak açığa vurdu. - The media blew the whole thing out of proportion.

İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır. - The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.

proportion
çekim

İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır. - The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.

proportion
kısmı

Herhangi bir ülkedeki suçun büyük kısmı 10' lu 20' li yaşlardaki genç erkekler tarafından işlenmektedir. - A high proportion of crime in any country is perpetrated by young males in their teens and twenties.

proportion
yüzde
proportion
(Tıp) proporsiyon
proportion
endaze
proportion
kısım
proportion
pay
proportion
{i} nicelik
proportion
{i} nispet
proportion
(fiil) orantılı hale getirmek, oranlamak, ayarlamak
proportion
boyutlar
proportion
{i} hisse
proportion
{i} oran, orantı, nispet: the proportion of births to population nüfusa göre doğum oranı
proportion
{f} oranlamak
proportion
{f} ayarlamak
proportion
(isim) miktar, nicelik, nispet, oran, orantı, pay, simetri, uyum
proportion
ebat
proportion
oran- tı
Englisch - Englisch
proportion
the size relationships of one part to the whole and of one part to another

    Silbentrennung

    the size relationships of one part to the whole and of one part to an·oth·er

    Türkische aussprache

    dhi sayz rileyşınşîps ıv hwʌn pärt tı dhi hōl ınd ıv hwʌn pärt tı ınʌdhır

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈsīz rēˈlāsʜənˌsʜəps əv ˈhwən ˈpärt tə ᴛʜē ˈhōl ənd əv ˈhwən ˈpärt tə əˈnəᴛʜər/ /ðiː ˈsaɪz riːˈleɪʃənˌʃɪps əv ˈhwʌn ˈpɑːrt tə ðiː ˈhoʊl ənd əv ˈhwʌn ˈpɑːrt tə əˈnʌðɜr/
Favoriten