Bir kaza oldu. Bir adam yaralandı. Aşırı kanaması var.
- There's been an accident. A man is hurt. He's bleeding badly.
Kanamayı durdurmak için bir şey yapılmalı
- Something has to be done to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmak için bir şey yapılmalı
- Something has to be done to stop the bleeding.
Kanamayı durdurmak için yara üstüne baskı uygula.
- Put pressure on the wound to stop the bleeding.
Tom yerde yatan, kurşun yaraları kanayan iki adam gördü.
- Tom saw two men lying on the floor, bleeding from gunshot wounds.