Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Definition von the removal of soil or unwanted matter from a surface to which it clings im Englisch Türkisch wörterbuch
- cleaning
- {i} temizlik
Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum.
-I enjoy cooking, but I don't like the cleaning up afterwards.
Ben sadece temizlik yapıyorum.
-I'm just cleaning up.
- cleaning
- temizle
Tom bütün gün boyunca evi temizlediğini söyledi.
-Tom said that he had been cleaning the house all day.
Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
-Now that you are here, you can help do the cleaning.
- cleaning
- {i} kuru temizleyiciye gönderilen giysi v.b
- cleaning
- {f} temizle: prep.temizleyerek
- cleaning
- {i} temizleme
Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti.
-Several students have gone home without cleaning the classroom.
Tom yapacak daha iyi bir şey olmadığı için, odasını temizlemeye başladı.
-For the lack of something better to do, Tom started cleaning his room.
- cleaning
- {i} ayıklama
- cleaning
- {i} kuru temizleme
Kuru temizleme mi yoksa normal yıkama mı istiyorsun?
-Do you want dry cleaning or regular wash?
Tom eve giderken kuru temizlemeyi aldı.
-Tom picked up the dry cleaning on his way home.
Relevante Übersetzungen
Definition von the removal of soil or unwanted matter from a surface to which it clings im Englisch Englisch wörterbuch
- cleaning