Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı.
- The wood was kindled, the flames arose, and a mouldering heap of ashes was soon all that remained of Mrs Askew and her fellow martyrs.
Onun külleri burada gömülüdür.
- His ashes are buried here.
Lütfen ocaktan külleri temizle.
- Please remove the ashes from the stove.
Şöminedeki külleri temizleyin.
- Clean the ashes out of the fireplace.