Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.
- You ought to face the stark reality.
Tom gerçeklik ve fantazi arasındaki farkı bilmiyor.
- Tom doesn't know the difference between reality and fantasy.
O genç görünüyor, ama gerçekte o, 40 yaşın üzerinde.
- She looks young, but in reality she's over 40.
Hayali gerçekten ayıramıyor musun?
- Can't you divorce fantasy from reality?
Felsefe, hakikatten intikam alma sanatıdır.
- Philosophy is the art of taking revenge on reality.
Hakikati metanetle karşılaman iktiza eder.
- You should face up to the reality.