the process of changing a liquid to a solid

listen to the pronunciation of the process of changing a liquid to a solid
Englisch - Türkisch

Definition von the process of changing a liquid to a solid im Englisch Türkisch wörterbuch

freezing
{s} donma

Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç. - An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.

Bu organizma, suyun donma noktasının çok altındaki sıcaklıklarda hayatta kalabilir. - This organism can survive at temperatures well below the freezing point of water.

freezing
freeze don/dondur
freezing
{f} don: prep.donarak
freezing
dondurma
freezing
dondurucu

O dondurucu suda yüzmeye çalışmak onun çılgınlığıydı. - It was crazy of him to try swimming in that freezing water.

Burası dondurucu soğuk. - It's freezing cold in here.

freezing
{f} dondur

O dondurucu suda yüzmeye çalışmak onun çılgınlığıydı. - It was crazy of him to try swimming in that freezing water.

Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı. - The match had to be called off because of the freezing weather.

freezing
kıkırdama
freezing
(Pisikoloji, Ruhbilim) donup kalma
freezing
dondurarak
freezing
{f} don

Donan bir dilenci tedavi için hastaneye getirildi. Fakat faturayı ödemek için bir senti bile yoktu. - A freezing beggar was brought into the hospital for treatment. However, he didn't have even one cent with which to settle the bill.

Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı. - The match had to be called off because of the freezing weather.

freezing
{s} çok soğuk

Burada dışarısı çok soğuk. - It's freezing out here.

Burada hava çok soğuk. - It's freezing in here.

freezing
{s} soğuk

O donuyordu, bu yüzden soğuktan titredi. - He was freezing, so he shivered with cold.

Burada hava çok soğuk. - It's freezing in here.

freezing
(sıfat) dondurucu, donma, buz gibi, soğuk, çok soğuk
freezing
{i} konjelasyon
freezing
{i} donma noktası

Suyun donma noktası nedir? - What's the freezing point of water?

Sıcaklık sadece donma noktasının üzerinde. - The temperature is just above freezing.

Englisch - Englisch
freezing
the process of changing a liquid to a solid

    Silbentrennung

    the proc·ess of chang·ing a liq·uid to a sol·id

    Türkische aussprache

    dhi prôses ıv çeyncîng ı lîkwıd tı ı sälıd

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈprôˌses əv ˈʧānʤəɴɢ ə ˈləkwəd tə ə ˈsäləd/ /ðiː ˈprɔːˌsɛs əv ˈʧeɪnʤɪŋ ə ˈlɪkwəd tə ə ˈsɑːləd/
Favoriten