the process of becoming older or more mature

listen to the pronunciation of the process of becoming older or more mature
Englisch - Türkisch

Definition von the process of becoming older or more mature im Englisch Türkisch wörterbuch

aging
(Denizbilim) yaşlnma
aging
(İnşaat) yaşlandırmak
aging
(Gıda) olgunlaşma
aging
yaşlanmak
aging
(Ticaret) sıraya koymak
aging
eskime
aging
{f} yaşlandır
aging
yıllanma
aging
yaşlanma

Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir. - Physical changes are directly related to aging.

Japonya nüfusunun yaşlanmasına karşı koymaya çalışıyor. - Japan is trying to cope with the aging of its population.

ageing
{i} eskime
ageing
{i} yaşlanma

Yaşlanmak iyi değildir ama alternatifi daha iyi değildir. - Ageing isn't good, but the alternative is no better.

Yaşlanma ölmek zorunda olduğunuz bir hastalıktır. - Ageing is a disease that you must die of.

ageing
{i} ihtiyarlama
ageing
(Tekstil) buharlama
aging
yıllanma/yaşlanma
aging
{i} ihtiyarlama
aging
yaşlan

Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi. - In order to compensate for the country's aging population, the government has decided to take steps to significantly increase birth and immigration rates.

O yaşlanan film yıldızı üç kez yüz gerdirme ameliyatı oldu. - That aging film star has had three facelifts.

aging
kocayan
aging
{f} yaşlan: prep.yaşlanarak
Englisch - Englisch
aging
ageing
the process of becoming older or more mature

    Silbentrennung

    the proc·ess of be·com·ing old·er or more ma·ture

    Türkische aussprache

    dhi prôses ıv bîkʌmîng ōldır ır môr mıtyûr

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈprôˌses əv bəˈkəməɴɢ ˈōldər ər ˈmôr məˈtyo͝or/ /ðiː ˈprɔːˌsɛs əv bɪˈkʌmɪŋ ˈoʊldɜr ɜr ˈmɔːr məˈtjʊr/
Favoriten