the present;

listen to the pronunciation of the present;
Englisch - Türkisch

Definition von the present; im Englisch Türkisch wörterbuch

the present
bugün, içinde bulunduğumuz zaman
the present
şimdiki

Şimdiki durumdan bir çıkış yolu arıyoruz. - We are groping for a way out of the present situation.

İnsanlar hatalı olarak, geçmişin şimdikinden daha iyi olduğunu düşünürler. - People mistakenly think that the past was better than the present.

the present
dilb. şimdiki zaman
the present;

    Silbentrennung

    the pres·ent

    Videos

    ... So much for the past, let’s go on to the present. This is a population pyramid.  It ...
    ... an unmet need for contraception.   WORLD POPULATION: THE PRESENT ...
Favoriten