the prerogative of mercy execised by the executive, as pardon

listen to the pronunciation of the prerogative of mercy execised by the executive, as pardon
Englisch - Türkisch

Definition von the prerogative of mercy execised by the executive, as pardon im Englisch Türkisch wörterbuch

grace
zarafet

Isadora Duncan öyle zarafetle dans etti ki Avrupa'da dans etmek için davet edildi. - Isadora Duncan danced with such grace that she was invited to dance in Europe.

Partideki herkes onun zarafetiyle büyülendi. - Everybody at the party was charmed by her grace.

grace
lütuf

O yemeden önce lütuf dedi. - He said grace before eating.

grace
{i} zarafet, letafet, incelik
grace
şükran duası
grace
şeref vermek
grace
bezemek
grace
güzellik

Zarafeti olmayan güzellik kokusu olmayan bir gül gibidir. - Beauty without grace is like a rose without a scent.

grace
süre
grace
teşrif etmek
grace
{i} zerafet

O, hepimizi şaşırtan bir zerafetle dans etti. - She danced with a grace that surprised us all.

Onun bile özür dileme zerafeti yok. - He did not even have the grace to apologize.

grace
{f} süsle
grace
Hristiyanlık (yemekten önce veya sonra söylenen) şükran duası
grace
şereflendirmek, onurlandırmak
grace
ertelenme süresi: "İ'll give you a week's grace. - Sana bir haftalık mühlet vereceğim."
grace
{i} ertelenme süresi: I'll
grace
{i} (Allaha özgü) inayet
grace
{i} (Hristiyanlık) (yemekten önce/sonra söylenen) şükran duası
Englisch - Englisch
grace
the prerogative of mercy execised by the executive, as pardon
Favoriten