Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
- She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Tom gölete bir taş attı.
- Tom threw a stone into the pond.
Gölde çok sayıda balık var.
- There are a lot of fish in the pond.
Tom gölete bir taş attı.
- Tom threw a stone into the pond.
Havuzda yüzmemelisiniz.
- You mustn't swim in the pond.
Bir Japon bahçesi genellikle içinde bir havuza sahiptir.
- A Japanese garden usually has a pond in it.
I haven't been back home across the pond in twenty years.