İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
- The labor unions had been threatening the government with a general strike.
Hükümet sivil ilişkilerden zarar görüyor.
- A government suffers from civil affairs.
Belediye idaresinin pek çok bürosu belediye binasındadır.
- Many offices of the municipal government are in the town hall.
Hükümet temel değişiklikler yapmalı.
- The government must make fundamental changes.
Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.
- The government imposed a new tax on farmers.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Denenmiş olan tüm diğerleri hariç, demokrasi yönetimin en kötü şeklidir.
- Democracy is the worst form of government, except all the others that have been tried.
Onlar yerel yönetimin üyeleriydi.
- They were members of the local governments.