the physique of a human body; constitution or structure of a human body

listen to the pronunciation of the physique of a human body; constitution or structure of a human body
Englisch - Türkisch

Definition von the physique of a human body; constitution or structure of a human body im Englisch Türkisch wörterbuch

build
plan yapmak veya kurmak
build
{f} inşaatçılık yapmak
build
{f} kurmak

Yeni başkan ordu kurmak istiyor. - The new president wants to build up the army.

Bu fabrikayı kurmak, uzun bir zamana ve bir sürü paraya mal oldu. - It took a long time and a lot of money to build this factory.

build
{i} (insan için) yapı, bünye, fizik
build
(Bilgisayar) oluşturma

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır. - The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.

Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor. - We need to build an app.

build
monte etmek
build
(Bilgisayar) yerleştir

Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli. - Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.

build
(Bilgisayar) kurgu
build
(Bilgisayar) oluşturuyor
build
yapmak

Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır. - But that's not the whole picture. Tatoeba is not just an open, collaborative, multilingual dictionary of sentences. It's part of an ecosystem that we want to build.

20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır. - Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.

build
yapı

Babam bir yapı ustasıdır. - My father is a master builder.

Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır. - The money was appropriated for building the gymnasium.

build
{i} vücut yapısı
build
{i} yaradılış
build
{f} yapı yapmak, inşa etmek
build
{f} toplanmak
build
{f} örmek
build
{f} toplamak
build
{f} kümelenmek
build
{f} yapmak, kurmak, yaratmak
build
{f} güvenmek
Englisch - Englisch
build

Rugby players are of sturdy build.

the physique of a human body; constitution or structure of a human body

    Silbentrennung

    the phy·sique of a hu·man body; con·sti·tu·tion or struc·ture of a hu·man bo·dy

    Aussprache

Favoriten