the person who plays the position of forward on a basketball team

listen to the pronunciation of the person who plays the position of forward on a basketball team
Englisch - Türkisch

Definition von the person who plays the position of forward on a basketball team im Englisch Türkisch wörterbuch

forward
forwarder sevkeden firma
forward
{f} ilerletmek
forward
{f} gönder

Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim. - I forwarded the schedule you sent me to Tom.

Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin. - Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.

forward
gelişmiş
forward
ileriye

Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır? - Why is it easier to park the car backwards than forwards?

Tom ileriye doğru birkaç adım attı. - Tom took a few steps forward.

forward
{f} yeni adrese yollamak
forward
şımarık
forward
ön

Eğer en iyi ayağınızı öne koyarsanız, başarılı olursunuz. - If you put your best foot forward, you will succeed.

O, öne doğru bir adım attı. - He took a step forward.

forward
küstah
forward
cüretkâr
forward
{i} forvet

Forvet oyuncusu gol attı. - The forward kicked a goal.

forward
{s} ileride olan, öndeki, ön; ileri
forward
{s} istekli
forward
{s} vadeli
forward
{s} ileriye yönelik

Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır. - This is a big step forward.

forward
{s} fazla ileriye giden
forward
{s} cüretli
forward
(isim) forvet, ileride yer alan kimse
forward
z. ileri doğru, ileri
Englisch - Englisch
forward
the person who plays the position of forward on a basketball team

    Silbentrennung

    the per·son who plays the po·si·tion of for·ward on a bas·ket·ball team

    Türkische aussprache

    dhi pırsın hu pleyz dhi pızîşın ıv fôrwırd ôn ı bäskıtbôl tim

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈpərsən ˈho͞o ˈplāz ᴛʜē pəˈzəsʜən əv ˈfôrwərd ˈôn ə ˈbaskətˌbôl ˈtēm/ /ðiː ˈpɜrsən ˈhuː ˈpleɪz ðiː pəˈzɪʃən əv ˈfɔːrwɜrd ˈɔːn ə ˈbæskətˌbɔːl ˈtiːm/
Favoriten