the person spoken to or written to, as an object

listen to the pronunciation of the person spoken to or written to, as an object
Englisch - Türkisch

Definition von the person spoken to or written to, as an object im Englisch Türkisch wörterbuch

you
siz

Siz insanları anlamıyorum. - I don't see your point.

Siz insanları anlamıyorum. - I do not understand you.

you
sen

Artık seni sevmiyorum. - I don't like you anymore.

Artık seni sevmiyorum. - I no longer love you.

you
{z} 1. sen; siz; sizler; seni; sizi; sana; size: Hey you! Come here! Hey sen, buraya gel! You children don't be late! Çocuklar, siz geç
you
genellemelerde kullanılır
you
sana

Sana küçük bir şey getirdim. - I brought you a little something.

Sana küçük bir şey getirdim. - I've brought you a little something.

you
sizi

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha? - Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?

Sizinle yaşamayı seviyorum. - I love living with you.

you
seni

Artık seni sevmiyorum. - I don't love you anymore.

Artık seni sevmiyorum. - I don't like you anymore.

you
size

Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum. - I will be glad to help you.

İçmek için size ne alabilirim? - What can I get you for drinking?

you
sen; siz; sizler; seni; sizi; sana; size: Hey you! Come here! Hey sen, buraya gel! You children don't be late! Çocuklar, siz geç
Englisch - Englisch
you

You must do as I tell you.

the person spoken to or written to, as an object
Favoriten