Yahudilik gerçekten Hıristiyanlığın zıttı değil.
- Judaism isn't really the opposite of Christianity.
Ölüm yaşamın zıttı değildir: biz ölümümüzü ölürken geçirmezken hayatımızı yaşarken geçiririz.
- Dying is not the opposite of living: we spend our life living while we don't spend our death dying.
Ölüm yaşamın zıttı değildir: biz ölümümüzü ölürken geçirmezken hayatımızı yaşarken geçiririz.
- Dying is not the opposite of living: we spend our life living while we don't spend our death dying.
Tom'un zıt bir sorunu var.
- Tom has the opposite problem.
Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
- There is no evidence to the contrary.
Uyanmak yatmaya gitmenin tam tersidir.
- Waking up is the opposite of going to sleep.
Tersini demek istedim.
- I meant the opposite.
Aksi yöne gitmen gerekir.
- You should go in the opposite direction.
Sevinmek, üzülmenin karşıtıdır.
- Delight is the opposite of sorrow.
Zengin olmak, yoksul olmanın karşıtıdır.
- Becoming rich is the opposite of becoming poor.
Parkın karşısında güzel bir nehir var.
- Opposite the park there is a beautiful river.
Bizim evin karşısındaki evde yaşarlar.
- They live in the house opposite to ours.
Sami karşı yönden geliyordu.
- Sami was coming in the opposite direction.
Benim görüşüm karşı yönde.
- My opinion is the opposite.
Bizim evin karşısındaki evde yaşarlar.
- They live in the house opposite to ours.
Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
- There is no evidence to the contrary.
Onu evi caddenin karşı tarafında.
- His house is on the opposite side of the street.
Kimin evi seninkinin karşısında?
- Whose house is opposite to yours?
Karşıda altı katlı bir bina var.
- Opposite there is a six-story building.
Onun meşgul olduğunu sanıyordum ama tam tersine boştaydı.
- I thought he was busy, but on the contrary he was idle.
Beklentilerin tersine onlar kolaylıkla kazandı.
- Contrary to expectations, they won with ease.
Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir.
- Mary is not poor. On the contrary, she is quite rich.
Yaygın görüşün aksine, Tom o kadar da saf değildir.
- Contrary to popular belief, Tom isn't that naive.
He has a lot of success with the opposite sex.
I was on my seat and she stood opposite.
She saw him walking on the opposite side of the road.
Up is the opposite of down.
... SIDDHARTH VARADARAJAN: Isn't the opposite true? ...
... a great song. I don't care what genre it's in. I don't care if it's completely opposite ...