O, fırsatı iyi kullandı.
- He made good use of the opportunity.
O,müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı.
- He took advantage of the opportunity to visit the museum.
Tom başka bir şansı hak ediyor.
- Tom deserves another opportunity.
Bu dünyada hiçbir güvenlik yoktur; sadece şans vardır.
- There is no security on this earth; there is only opportunity.
... opportunity is who we are ...
... strengthen the middle class and build new ladders of opportunity ...