the objective case of he

listen to the pronunciation of the objective case of he
Englisch - Türkisch

Definition von the objective case of he im Englisch Türkisch wörterbuch

him
ona

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank lent him 500 dollars.

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

him
(eril) onu
him
His veya Her Imperial Majesty
him
kendi

Kendisine Fransızca öğretti. - He taught himself French.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

him
eril onu
him
kendine

Kendi kendine şöyle dedi: Bu operasyon başarıyla sonuçlanacak mı? - He said to himself, Will this operation result in success?

O, aynada kendine bakmadı mı? - Hasn't he looked at himself in a mirror?

him
onu

Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın. - As long as you are with him, you can't be happy.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet him at the coffee shop.

the objective case
dilb. -i hali, akuzatif, yükleme durumu
Englisch - Englisch
him
The objective case
objective
the objective case of he

    Silbentrennung

    the ob·jec·tive case of he

    Türkische aussprache

    dhi ıbcektîv keys ıv hi

    Aussprache

    /ᴛʜē əbˈʤektəv ˈkās əv ˈhē/ /ðiː əbˈʤɛktɪv ˈkeɪs əv ˈhiː/
Favoriten