Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
- One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
Uçak tam olarak dokuzda vardı.
- The plane arrived exactly at nine.
Birçok Avrupalı araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor.
- Although many European researchers have studied ancient Persian literature in the nineteenth century, the new world is not paying attention to our contemporary literature.
O, on olayın dokuzunda hatalıdır.
- She is wrong in nine cases out of ten.
A cat has nine lives.
They guaranteed that our Web site would have 99.99% uptime, or four nines.
I'll give grandma a shirt for Christmas.
- Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.
- Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
Today's my grandmother's birthday.
- Bugün ninemin doğum günü.
My grandmother posted the letter this morning.
- Ninem bu sabah mektubu yolladı.
Today's my grandmother's birthday.
- Bugün ninemin doğum günü.
My grandmother posted the letter this morning.
- Ninem bu sabah mektubu yolladı.
... nine million and here's another number ...
... of nine numbers. ...