Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I really look forward to your visit in the near future.
Ben yakın gelecekte bir ara sana uğrayacağım.
- I'll drop in on you sometime in the near future.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
- The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
Merakım gelecekte çünkü hayatımın geri kalanını orada geçireceğim.
- My interest is in the future because I'm going to spend the rest of my life there.
Yakın gelecekte büyük bir deprem olacağı söyleniyor.
- It is said that there will be a big earthquake in the near future.
Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak.
- There will be an energy crisis in the near future.