Ameliyat edilmeye karar verdi.
- She decided to have surgery.
Geçen yıl büyük bir ameliyat geçirdim.
- I underwent major surgery last year.
O on saattir ameliyathanede.
- She's been in surgery for ten hours.
Kalp cerrahisinde en önde gelen otoritedir.
- He is the foremost authority on heart surgery.
Mary berbat plastik cerrahi sonrası kötü bir şekilde yara iziyle bırakıldı.
- Mary was left badly scarred after botched plastic surgery.
Cerrahlık oldukça zordur.
- The surgery is quite difficult.