the measurement under some system of the time of day or moment in time

listen to the pronunciation of the measurement under some system of the time of day or moment in time
Englisch - Türkisch

Definition von the measurement under some system of the time of day or moment in time im Englisch Türkisch wörterbuch

time
zamanı göre ayarlamak
time
zamanını/hızını kaydetmek
time
{i} tempo
time
(Kanun) önel
time
çarpı

Beş çarpı iki ona eşittir. - Five times two equals ten.

Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi. - The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.

time
dem

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı. - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.

Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır. - I think it's time for me to say goodbye.

time
süre

Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var? - How much time does she need to translate this book?

Onlar uzun süredir burada yaşıyor. - They have lived here for a long time.

time
çağ

Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım? - How many times do I have to ask you to call me by my first name?

Uzun süredir ondan ilk kez bir çağrı aldım. - I had a call from her for the first time in a long time.

time
vakit

Dün akşam iyi bir vakit geçirdim. - I had a good time last evening.

Yarın bu vakitte ailesiyle konuşuyor olacak. - He will be talking with his family at this time tomorrow.

time
{i} zaman

Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar. - Some read books just to pass time.

Bir zaman makinen olduğunu hayal et. - Imagine that you had a time machine.

time
{f} saat tutmak
time
{f} zamanlama yapmak
time
{i} doğum zamanı
time
{f} süre tutmak
time
{i} zaman, vakit: It'll take a long time. Çok zaman ister. It's time for bed. Artık yatma zamanı geldi. Now's exactly the right time! Şimdi tam
time
{f} zamanlama yap
time
{i} vade
time
(isim) zaman, aralık, vakit, çağ, süre, vade, uygun zaman, doğum zamanı, tempo, kere
Englisch - Englisch
time
the measurement under some system of the time of day or moment in time

    Silbentrennung

    the meas·ure·ment un·der some sys·tem of the time of Day or mo·ment in time

    Türkische aussprache

    dhi mejırmınt ʌndır sʌm sîstım ıv dhi taym ıv dey ır mōmınt în taym

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈmeᴢʜərmənt ˈəndər ˈsəm ˈsəstəm əv ᴛʜē ˈtīm əv ˈdā ər ˈmōmənt ən ˈtīm/ /ðiː ˈmɛʒɜrmənt ˈʌndɜr ˈsʌm ˈsɪstəm əv ðiː ˈtaɪm əv ˈdeɪ ɜr ˈmoʊmənt ɪn ˈtaɪm/
Favoriten