Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
- Taro has a strong sense of responsibility.
O güçlü bir gözlem duygusuna sahiptir.
- He has an acute sense of observation.
Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?
- Didn't they teach you common sense as well as typing at the school where you studied?
Tom Mary'nin ondan yapmasını istediğini yapmak için oldukça çok fazla sağduyuya sahiptir.
- Tom has way too much common sense to do what Mary's asking him to do.
Onun bir mizah anlayışı vardır.
- He has a sense of humor.
Ne yazık ki onun espri anlayışı yok.
- It is a pity that he has no sense of humor.
Gerçekten onun ne kastettiğini anlamak için yeterli aklı vardı.
- She had enough sense to understand what he really meant.
Espriden anlamayan insan, çiçeksiz çayır gibidir.
- People with no sense of humor are like meadows with no flowers.
Gerçekten onun ne kastettiğini anlamak için yeterli aklı vardı.
- She had enough sense to understand what he really meant.