Tom'un grev hattını geçecek cesareti olduğundan şüpheliyim.
- I doubt that Tom has the courage to cross the picket line.
Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.
- The thief cut the telephone lines before breaking into the house.
Biz kuyrukta ayakta bekletildik.
- We were made to stand in line.
O kuyrukta otuz dakika durdum.
- I stood in that line for thirty minutes.