the lens or system of lenses nearest the object being viewed

listen to the pronunciation of the lens or system of lenses nearest the object being viewed
Englisch - Türkisch

Definition von the lens or system of lenses nearest the object being viewed im Englisch Türkisch wörterbuch

objective
{s} hedeflenen
objective
{i} erek
objective
(Tıp) Duyulur, hissedilir, idrak edilir
objective
{i} ismin i hali
objective
{i} hedef

Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak. - That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.

Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir. - The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.

objective
(Biyokimya) özdek mercek
objective
(Denizbilim) özdel mercek
objective
{i} objektif

Tamamen objektif olmayabilirim. - I may not be completely objective.

Metinler hiç objektif değiller. - Texts are never objective.

objective
yansız
objective
nesnel

Nesnel olduğumu düşünüyorum. - I think I'm objective.

objective
{s} tarafsız

Tarafsız kalmaya çalış. - Try to stay objective.

Tom tarafsız, değil mi? - Tom is objective, isn't he?

objective
(Askeri) HEDEF: Girişilen bir hareketin fiziksel amacı, örneğin ele geçirilmesi ve/veya elde tutulması komutanın planı için çok önemli olan belirli taktik arazi arızası. Ayrıca bakınız: "target"
objective
(Tıp) Başkaları tarafından müşahede edilir
objective
(Tıp) Mikroskobun objektifi (adesesi)
objective
(isim) objektif, mercek, nesne, ismin i hali, hedef, amaç, erek
objective
amaç,objektif
Englisch - Englisch
objective
the lens or system of lenses nearest the object being viewed

    Silbentrennung

    the lens or sys·tem of lens·es nearest the ob·ject be·ing viewed

    Türkische aussprache

    dhi lenz ır sîstım ıv lenzız nîrıst dhi ıbcekt biîng vyud

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈlenz ər ˈsəstəm əv ˈlenzəz ˈnərəst ᴛʜē əbˈʤekt ˈbēəɴɢ ˈvyo͞od/ /ðiː ˈlɛnz ɜr ˈsɪstəm əv ˈlɛnzəz ˈnɪrəst ðiː əbˈʤɛkt ˈbiːɪŋ ˈvjuːd/
Favoriten