the human race; mankind

listen to the pronunciation of the human race; mankind
Englisch - Türkisch

Definition von the human race; mankind im Englisch Türkisch wörterbuch

man
{ç} men (men)
man
{i} işçi

Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir. - It's important to unite as many workers as possible.

İşçilerin çoğu açlıktan öldüler. - Many of the workers died of hunger.

man
{i} insan

Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor. - Many people worry about paying their bills.

İnsanın iki ayağı vardır. - The man has two feet.

man
{i} erkek

Odada kaç tane erkek çocuk var? - How many boys are there in the room?

Onun bir sürü erkek arkadaşı var. - She has too many boyfriends.

man
erkek cinsi
man
{i} oyun taşı
man
adam vermek
man
kişi

Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır. - That's one small step for a man, one giant leap for mankind.

Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam. - There were two people in it, one of her girl students and a young man.

man
(satranç/vb.) taş
man
adam

O sağlam genç bir adam. - He is a robust young man.

Polis adamın peşinde. - The police are after the man.

man
{i} insan, insanoğlu
man
man about town tiyatro ve gece kulübüne sıkça
man
{i} (erkek) hizmetkâr
man
{i} beyaz adam
man
sistem

Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır. - Many biometric systems are based on the fingerprint scanner.

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

man
satranç veya dama taşı
man
adamla donatmak
Englisch - Englisch
man
the human race; mankind
Favoriten