the highest price for a particular futures contract on a given day

listen to the pronunciation of the highest price for a particular futures contract on a given day
Englisch - Türkisch

Definition von the highest price for a particular futures contract on a given day im Englisch Türkisch wörterbuch

high
{s} önemli

İsrail, dünyadaki en önemli yüksek teknoloji merkezlerinden biri haline gelmiştir. - Israel has become one of the most important high-tech centers in the world.

Bu, günümün önemli olayıydı. - This was the highlight of my day.

high
uyuşturucu etkisi altında
high
{s} sarhoş
high
on high gökte
high
taşkın (neşe)
high
barometrenin yüksek olduğu bölge
high
öfkelenmek
high
fahiş (fiyat)
high
yüksek derece

Eroin yüksek derecede bağımlılık yapar. - Heroin is highly addictive.

Norveççe, İsveççe ve Danimarkaca karşılıklı olarak yüksek derecede anlaşılabilirdir. - Norwegian, Swedish and Danish are mutually intelligible to a high degree.

high
doruk

Everest dağının doruk noktası dünyada en yüksek noktadır. - The peak of mount Everest is the highest spot in the world.

Fiyatlar on üç yılın doruk noktasına çıktı. - Prices have reached a 13-year high.

high
mutluluk
high
coşku
high
büyük heyecan
high
yükseğe

Siz ne kadar yükseğe sıçrayabilirsiniz? - How high can you jump?

Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır. - If jumps too high the rat - it's captured by the cat.

high
(sıfat) yüksek, yukarı, uyuşturucu almış, üst, büyük, şiddetli, aşırı, önemli, soylu, yüce, ileri, üstün, neşeli, sarhoş, uçmuş, esrarın etkisinde
high
{s} aşırı
high
{s} üstün

Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır. - This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.

Egzosfer atmosferin en üst tabakasıdır. 10.000 kilometreye kadar termosferin üstünden uzanır. - The exosphere is the highest layer of the atmosphere. It extends from the top of the thermosphere up to 10,000 kilometers.

high
{s} yüce
high
{s} kibirli, kendini beğenmiş
high
{i} uçma

Hiçbir kuş gereğinden çok yükseğe uçmaz, eğer ki kendi kanatlarıyla uçuyorsa. - No bird soars too high if he soars with his own wings.

Englisch - Englisch
high
the highest price for a particular futures contract on a given day

    Silbentrennung

    the highest price for a par·ti·cu·lar fu·tures con·tract on a giv·en Day

    Türkische aussprache

    dhi hayıst prays fôr ı pırtîkyılır fyuçırz kınträkt ôn ı gîvın dey

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈhīəst ˈprīs ˈfôr ə pərˈtəkyələr ˈfyo͞oʧərz kənˈtrakt ˈôn ə ˈgəvən ˈdā/ /ðiː ˈhaɪəst ˈpraɪs ˈfɔːr ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈfjuːʧɜrz kənˈtrækt ˈɔːn ə ˈɡɪvən ˈdeɪ/
Favoriten