O, baş ağrısından acı çekiyor.
- He is suffering from a headache.
Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.
- Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.
Tom genellikle sadece başlıkları okur.
- Tom usually only reads the headlines.
Başlıkların okuyucunun ilgisini çekmesi gerekiyor.
- Headlines are supposed to grab the reader's interest.
Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
- Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
Bir fincan kahve kafamı aydınlattı.
- A cup of coffee cleared my head.