Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the great sea, as distinguished from an arm, bay, etc

listen to the pronunciation of the great sea, as distinguished from an arm, bay, etc
Englisch - Türkisch

Definition von the great sea, as distinguished from an arm, bay, etc im Englisch Türkisch wörterbuch

main
{s} başlıca

Hinduizm Hindistan'daki başlıca dindir. - Hinduism is the main religion in India.

Japonya'nın başlıca adaları Hokkaido, Shikoku, Honshu ve Kyushu'dur. - The main islands of Japan are Hokkaido, Shikoku, Honshu and Kyushu.

main
asıl

Asıl sorun ne zaman başlanacağıdır. - When to start is the main problem.

Planın asıl amacını açıkladı. - He explained the main purpose of the plan.

main
ana

İngilizcede dilin sekiz ana bölümü vardır:isim,fiil,sıfat,zarf,zamir,edat,bağlaç ve son olarak ünlem. - In English there are eight main parts of speech: noun, verb, adjective, adverb, pronoun, preposition, conjunction and finally interjection.

Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar. - The main streets of many small towns have been all but abandoned thanks, in large part, to behemoths like Wal-Mart.

main
(Bilgisayar) ana ana
main
esasen
main
(Bilgisayar) ana grup

Turun ortasında onlar ana gruptan ayrıldılar. - In the middle of the tour, they became separated from the main group.

main
en önemli

Endişelendiğim en önemli şey endişeli olmadığımdır. - The main thing I'm worried about is that I'm not worried.

main
{i} kuvvet
main
ana Ana / Asıl / Ana grup
main
ana main bearing ana yatak
main
Main Street bir kasabanın çarşı caddesi
main
main deckbaş güverte
main
(İnşaat) ana, esas
main
{i} zor

Birinin ününü sürdürmek zordur. - It is hard to maintain one's reputation.

Baş konuşmacıyı tanıtmak zorunda kalacağımı bilmiyordum. - I didn't know I was going to have to introduce the main speaker.

main
gerektiren sebepler
main
(isim) ana boru, deniz, okyanus, zor, kuvvet, horoz dövüşü
main
(Tıp) Bakınız: Hand
main
{i} okyanus

Güney Yarımküre, çoğunlukla okyanuslardan oluşur. - The Southern Hemisphere is comprised mainly of oceans.

Englisch - Englisch
main
the great sea, as distinguished from an arm, bay, etc
Favoriten