Englisch - Türkisch
Definition von the good, nutritional, healthy part or content of something im Englisch Türkisch wörterbuch
- goodness
- iyilik
İyilik, şiddetten daha fazlasını yapar.
-Goodness does more than violence.
Alçak için bilgelik ve iyilik iğrenç görünüyor.
-Wisdom and goodness to the vile seem vile.
- goodness
- tanrı
Tanrı'ya şükür, günlerden cuma.
-Thank goodness it's Friday.
Tanrım! Araba anahtarlarını kaybettim.
-My goodness! I have lost the car keys.
- goodness
- cömertlik
- goodness
- erdemlilik
- goodness
- (neyinse) en iyi bölümü
- goodness
- en iyi kısmı
- goodness
- ihsan
- goodness
- birr
- goodness
- faziletlilik
- goodness
- fazilet
- goodness
- {i} (bir yemekteki) besleyici değer veya lezzet
- goodness
- hafifçe
- goodness
- keşke
- goodness
- mükemmellik
- goodness
- hayır
- goodness
- {i} öz
- goodness
- {i} cevher
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von the good, nutritional, healthy part or content of something im Englisch Englisch wörterbuch
- goodness
the good, nutritional, healthy part or content of something
Silbentrennung
the good, nutritional, heal·thy part or con·tent of some·thingAussprache
Resimler
Favoriten