the geographical area or zone where a species is normally naturally found

listen to the pronunciation of the geographical area or zone where a species is normally naturally found
Englisch - Türkisch

Definition von the geographical area or zone where a species is normally naturally found im Englisch Türkisch wörterbuch

range
(Bilgisayar) değer kümesi
range
atım
range
dağılım genişliği
range
(dağlar) sıra oluşturmak
range
el
range
dizi oluşturmak
range
silsile

Dağ silsilesinin adı nedir? - What's the name of the mountain range?

O, bu dağ silsilesinde tek şelaledir. - It's the only waterfall in this mountain range.

range
otlak
range
atış alanı
range
derece

Güneş ve Mars arasındaki mesafe değiştiği için, sıcaklıklar Mars kışında -125 santigrat derece ile Mars yazında 22 santigrat derece arasında değişir. - Because the distance between the Sun and Mars varies, temperatures range from -125 degrees Celsius in the Martian winter to 22 degrees Celsius in the Martian summer.

range
cins
range
gezinmek
range
(İstatistik) Dağılım
range
kurmak uzanmak
range
{f} dizmek, sıralamak; dizilmek
range
hız
range
{i} mera, otlak
range
(Askeri) (TRANSPORT VEHICLE) MENZİL (ULAŞTIRMA ARAÇLARI): Bir aracın, depolarında mevcut ve araç teçhizatının bir kısmı olarak normal şekilde beraberinde taşıdığı bidonlardaki yakıtı kullanarak nominal ticari yükle bir karayolu üzerinde katettiği mil hesabıyla mesafe. Ayrıca bakınız: "range"
range
{f} sürtmek
range
{f} erimi olmak
Englisch - Englisch
range
the geographical area or zone where a species is normally naturally found

    Silbentrennung

    the ge·o·gra·phi·cal ar·e·a or zone where a spe·cies I·s nor·mal·ly na·tu·ral·ly found

    Türkische aussprache

    dhi ciıgräfîkıl eriı ır zōn hwer ı spişiz îz nôrmli näçrıli faund

    Aussprache

    /ᴛʜē ˌʤēəˈgrafəkəl ˈerēə ər ˈzōn ˈhwer ə ˈspēsʜēz əz ˈnôrmlē ˈnaʧrəlē ˈfound/ /ðiː ˌʤiːəˈɡræfɪkəl ˈɛriːə ɜr ˈzoʊn ˈhwɛr ə ˈspiːʃiːz ɪz ˈnɔːrmliː ˈnæʧrəliː ˈfaʊnd/
Favoriten