the gender of a person at the time of the report

listen to the pronunciation of the gender of a person at the time of the report
Englisch - Türkisch

Definition von the gender of a person at the time of the report im Englisch Türkisch wörterbuch

sex
seks

Kim genç ve seksi görünmek istemez ki? - Who doesn't want to look young and sexy?

Sizce ben seksi miyim? - Do you think I'm sexy?

sex
cinsiyet

Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi. - Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.

Katil salatalık cinsiyet ayrımı yapıyor. - The killer cucumber is sexist.

sex
{s} cinsel

Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi. - She was sexually harassed in an elevator.

Doktorum bana cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyona yakalandığımı söyledi. - My doctor told me that I had contracted a sexually transmitted infection.

sex
cinsellik
sex
cinsel ilişki

O muhtemelen onunla cinsel ilişkiye girmedi. - She probably didn't have sex with him.

Dan en genç halası Linda'yla sapkın bir cinsel ilişkiye başladı. - Dan began an erratic sexual relationship with his youngest aunt, Linda.

sex
cinsliksiz
sex
{s} cinsel istek uyandıran
sex
{f} cinsiyetini belirlemek
sex
seksapel
sex
cinslik
sex
önek alt
sex
cinsiyetsiz
sex
(isim) seks, cinsellik, cinsel ilişki, cinsiyet, cins
sex
sexless eşeysiz
sex
(Tıp) Cinsiyet, cinsiyet, cinslik, erkeklik veya dişilik
Englisch - Englisch
sex
the gender of a person at the time of the report

    Silbentrennung

    the gen·der of a per·son at the time of the re·port

    Türkische aussprache

    dhi cendır ıv ı pırsın ät dhi taym ıv dhi ripôrt

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈʤendər əv ə ˈpərsən ˈat ᴛʜē ˈtīm əv ᴛʜē rēˈpôrt/ /ðiː ˈʤɛndɜr əv ə ˈpɜrsən ˈæt ðiː ˈtaɪm əv ðiː riːˈpɔːrt/
Favoriten