Ben iyi bir karşılama almaktan emindim.
- I was sure of receiving a good welcome.
Fadıl ilahi mesajlar alıyor olduğuna inanıyordu.
- Fadil believed he was receiving divine messages.
Sonuç olarak, daha fazla kadın eşit işi alıyor.
- As a result, more women are receiving equal work.
Bir sadist acı vermekten; bir mazoşist onu almaktan hoşlanır.
- A sadist likes inflicting pain; a masochist, receiving it.
O, performansı ile ilgili eleştiri alma hakkında endişeli.
- She was apprehensive about receiving criticism of her performance.
Bu çalışma odasını misafirleri kabul etmek için de kullanırım.
- I also use this study for receiving guests.
Bu çalışma odasını misafirleri kabul etmek için de kullanırım.
- I also use this study for receiving guests.