the front of a queue

listen to the pronunciation of the front of a queue
Englisch - Türkisch

Definition von the front of a queue im Englisch Türkisch wörterbuch

head
{i} baş

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

Korkunç derecede başım ağrıyor. - I have a bad headache.

head
{i} konu başlığı
head
menba
head
başlık

Haber başlıklarını gördün mü? - Have you seen the headlines?

Başlıkların okuyucunun ilgisini çekmesi gerekiyor. - Headlines are supposed to grab the reader's interest.

head
başkanlığını yapmak
head
buhar basıncı
head
{f} başı çek
head
genel başkan
head
{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?
head
{f} olgunlaşmak
head
{f} -in
head
{i} pınar başı
head
{s} baştaki
head
bir

Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var. - They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.

Bir elin nesi var, iki elin sesi var. - Two heads are better than one.

head
{s} baş ile ilgili
head
{f} başında olmak
head
{i} şef, baş, başkan: the head of the math department matematik bölümü başkanı
head
{f} başı çekmek
head
{i} köpük
head
kafa,v.başı çek: n.baş
Englisch - Englisch
head
the front of a queue

    Türkische aussprache

    dhi frʌnt ıv ı kyu

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈfrənt əv ə ˈkyo͞o/ /ðiː ˈfrʌnt əv ə ˈkjuː/
Favoriten