the foreshore, the strip of land between low water and high water

listen to the pronunciation of the foreshore, the strip of land between low water and high water
Englisch - Türkisch

Definition von the foreshore, the strip of land between low water and high water im Englisch Türkisch wörterbuch

seashore
deniz kenar

Biz yazın deniz kenarına gideriz. - We go to the seashore in the summer.

Keşke zengin olsaydım. Deniz kenarında bir villa satın alırdım. - If only I were rich, I would buy a villa on the seashore.

seashore
{i} deniz kenarı

Ben dağları, deniz kenarına tercih ederim. - I prefer the mountains to the seashore.

Keşke zengin olsaydım. Deniz kenarında bir villa satın alırdım. - If only I were rich, I would buy a villa on the seashore.

seashore
{i} deniz kıyısı

Deniz kıyısı özellikle ay ışığında romantik görünüyor. - The seashore looks particularly romantic in the moonlight.

seashore
{i} sahil

Biz genellikle sabahları birlikte sahil boyunca bir yürüyüş yapardık. - We often took a walk along the seashore together in the morning.

O, sahilde deniz kabukları satar. - She sells seashells by the seashore.

Englisch - Englisch
seashore
the foreshore, the strip of land between low water and high water
Favoriten