Bir adam kırklı ve ellili yaşlarında hala yürümeye başlayan bir çocuktur.
- In his forties and fifties, a man is still a toddler.
Babam ellili yaşlarında.
- My father is in his fifties.
Radyoda çalan ellilerin bir müziği vardı.
- There was some fifties music playing on the radio.