Okul istasyondan daha uzaktır.
- The school is farther than the station.
Ay yakındır. Mars çok daha uzaktır.
- Luna is close by. Mars is much farther away.
Hatırladığım kadarıyla, Tom'un evi ana yoldan biraz daha uzak.
- As I recall, Tom's house is a little farther in from the main road.
Kuzey kutup bölgesindeki sıcaklıklar uzak güneydeki sıcaklıklardan 2 ila 3 kat daha hızlı artıyor.
- Temperatures in the Arctic are rising 2 to 3 times faster than temperatures farther south.
Daha fazla yürüyemeyecek kadar çok yorgundum.
- I was too tired to walk any farther.
O daha ileri gidemeyecek kadar çok yorgun.
- He is too tired to go any farther.
Daha ileri gidemeyecek kadar çok yorgundu.
- He was too tired to go any farther.
Daha uzağa yürüyemem.
- I can walk no farther.
Biz dinlenmeden daha uzağa gidemeyiz.
- We cannot go any farther without a rest.
Daha ileriye gidemeyecek kadar çok yorgundu.
- He was too tired to walk any farther.
Onlar üç mil öteye yürüdü.
- They walked three miles farther.
Kapıdan daha öteye gitmedi.
- He went no farther than the gate.
... TV session tomorrow here at I/O. Let's look a little farther down the road. ...