Kız işverenin parasını aşırdı.
- The girl made off with her employer's money.
Kovulma korkusundan kimse işvereni ile çelişmeye cüret edemez.
- No one dares to contradict his employer for fear of being fired.
Biz bir konferansta eski patronumuzu gördük.
- We saw our former employer at a conference.
Çocuklar ebeveynlerine itaat etmek zorundadır ve ebeveynler patronlarına itaat etmek zorundadır.
- Children must obey their parents and parents must obey their employers.