the drug secobarbital; a capsule of this drug

listen to the pronunciation of the drug secobarbital; a capsule of this drug
Englisch - Türkisch

Definition von the drug secobarbital; a capsule of this drug im Englisch Türkisch wörterbuch

red
kırmızı

Neden bankı kırmızıya boyadın? - Why did you paint the bank red?

Kırmızı bir spor araba aldım. - I bought a red sports car.

red
{s} kırmızı (renk)
red
değersiz
red
(cilt) pembe
red
komünist
red
{s} gen. b.h. kızıl, komünist
red
{s} kırmızı, kızıl, al
red
{i} borç

Bizim aile bütçesi borçludur. - Our family budget is in the red.

Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz. - The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.

red
{s} kızıl saçlı

Kazakistanlı Adil, Neandertallerin kızıl saçlı olduklarına inanıyor. - Adil the Kazakh believes that Neanderthals had red hair.

John kızıl saçlı bir kadını öptü. - John kissed any woman with red hair.

red
{i} kızılderili
red
{s} solcu
red
kırmızı boya

Mavi boya ile kırmızı boyayı karıştırın. - Blend the red paint with the blue paint.

O saçını kırmızı boyadı. - She dyed her hair red.

red
komunist
red
red admiral kırmızı renkli güzel bir kelebek
red
(sıfat) rus, kırmızı, kırmızı (renk), kızarmış, al, kızıl, komünist, solcu, kızgın, kızıl saçlı, kızıl tüylü, kızılderili
red
anarşist
red
{i} borçlu bakiye
red
(isim) kırmızı, kızıl, kızılderili, borç, borçlu bakiye
Englisch - Englisch
red
the drug secobarbital; a capsule of this drug
Favoriten