the devil!

Englisch - Türkisch

Definition von the devil! im Englisch Türkisch wörterbuch

Tom nehire atlama cesaretinin olmasını ve düşen bebeği kurtarmayı diledi. - Tom wished he had had the courage to jump into the river and save the baby that had fallen in.

Düşen kayalar yolu kapattı. - Fallen rocks blocked the way.

the devil

şeytan

Gelecek yıldan bahsedersen şeytan güler. - Speak of the next year, and the devil will laugh.

Şeytanı an, Kathy'i gör. - Speak of the devil, here comes Kathy.

Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı. - She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.

Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı. - The garden was covered with fallen leaves.

{f} düş

Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı. - Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.

Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı. - A fallen rock barred his way.

Adversary

(Askeri) karşıt düşman, rakip (a person or group that is oppsed to an Army force mission but is not engaging Army forces in combat operations)

What the dickens! Ne var Allah aşkına?

fallen

{s} yeryüzüne inmiş

fallen

{s} kötü yola düşmüş

{s} ele geçirilmiş

{s} düşük

(sıfat) düşmüş, düşük, kötü yola düşmüş, düşkün, günahkâr, şehit düşmüş, ele geçirilmiş, yeryüzüne inmiş

fallen

fall düş

the Devil

allah belâsını versin

Englisch - Englisch

Definition von the devil! im Englisch Englisch wörterbuch: Used to add emphasis to a question or statement
Why the devil have you got my pizza?.; clootie; fallen; Satan; dickens; Satan, Lucifer; Adversary; something difficult or awkward to do or deal with; "it will be the devil to solve; (Judeo-Christian and Islamic religions) chief spirit of evil and adversary of God; tempter of mankind; master of Hell; something difficult or awkward to do or deal with; "it will be the devil to solve"; Old Harry