the device in a sensor system that records electromagnetic radiation

listen to the pronunciation of the device in a sensor system that records electromagnetic radiation
Englisch - Türkisch

Definition von the device in a sensor system that records electromagnetic radiation im Englisch Türkisch wörterbuch

detector
algılayıcı
detector
(Çevre) algılayıcı cihaz
detector
(Biyokimya) saptayıcı
detector
sezici
detector
(Telekom) müşir
detector
hissedici
detector
duyarga
detector
bulucu
detector
dedektör

Duman dedektörleri tavana monte edilmelidir. - Smoke detectors should be fixed to the ceiling.

Dedektör bir şey tespit etti ama ben onun ne olduğunu bilmiyorum. - The detector has detected something, but I don't know what it is.

detector
detektör

Onun bekaret kemeri havaalanındaki metal detektörünü harekete geçirdi. - Her chastity belt set off the metal detector at the airport.

detector
(Askeri) DETEKTÖR: Kimyasal, biyolojik ve radyoaktif savaş maddelerinin bulunması ve tanınması için kullanılan, kimyasal, elektrikli ve ya mekanik cihaz
detector
{i} dedektör, detektör, bulucu: mine detector mayın dedektörü/detektörü
detector
(Tıp) Herhangi bir şeyin varlığını gösteren araç, detektör
detector
{i} akım yönlendirici
detector
bulan şey veya kimse
Englisch - Englisch
detector
the device in a sensor system that records electromagnetic radiation

    Silbentrennung

    the de·vice in a sen·sor sys·tem that records e·lec·tro·mag·net·ic ra·di·a·tion

    Türkische aussprache

    dhi dîvays în ı sensır sîstım dhıt rıkôrdz îlektrōmägnetîk reydieyşın

    Aussprache

    /ᴛʜē dəˈvīs ən ə ˈsensər ˈsəstəm ᴛʜət rəˈkôrdz əˌlektrōmagˈnetək ˌrādēˈāsʜən/ /ðiː dɪˈvaɪs ɪn ə ˈsɛnsɜr ˈsɪstəm ðət rəˈkɔːrdz ɪˌlɛktroʊmæɡˈnɛtɪk ˌreɪdiːˈeɪʃən/
Favoriten