the determination of a difference

listen to the pronunciation of the determination of a difference
Englisch - Türkisch

Definition von the determination of a difference im Englisch Türkisch wörterbuch

decision
karar

Yurtdışında okumaya karar verdim. - I made a decision to study abroad.

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı. - My decision to study abroad surprised my parents.

decision
karar almak

Karar almakta zorlanıyorum. - I have trouble making decisions.

Bazen çabuk karar almak önemlidir. - Sometimes it is important to take a decision quickly.

decision
(Askeri) HÜKÜM; İLAM; KARAR: Bir askeri mahkemenin, herhangi bir hususta verdiği hüküm
decision
come to veya make a decision karar vermek
decision
{i} kararlılık
decision
kararlılık/karar
decision
sebat tereddütsüzlük
decision
ilâm
decision
yargı

Birçok kişi yargıcın kararı ile aynı fikirde değildi. - Many people disagreed with the judge's decision.

Arkadaşlarımın kararlarını yargılamamaya çalışırım. - I try not to judge my friends' decisions.

decision
{i} sonuç

Hem baban hem de ben senin kararın sonuçlarını anlıyoruz. - Both your father and I understand the consequences of your decision.

Maria sonuçları unutarak her zaman aceleci kararlar veriyor. - Maria is always making hasty decisions, forgetting about the consequences.

decision
{i} hüküm

Japon hükümeti önemli bir karar verdi. - The Japanese government made an important decision.

Öğrenciler hükümetin kararına karşı protesto yapıyorlar. - Students have been protesting against the government's decision.

Englisch - Englisch
{n} decision
the determination of a difference

    Silbentrennung

    the de·ter·mi·na·tion of a dif·fer·ence

    Türkische aussprache

    dhi dîtırmıneyşın ıv ı dîfrıns

    Aussprache

    /ᴛʜē dəˌtərməˈnāsʜən əv ə ˈdəfrəns/ /ðiː dɪˌtɜrməˈneɪʃən əv ə ˈdɪfrəns/
Favoriten