the determination of a difference

listen to the pronunciation of the determination of a difference
Englisch - Türkisch

Definition von the determination of a difference im Englisch Türkisch wörterbuch

decision
karar

Kararı öğretmenimize bırakalım. - Let's leave the decision to our teacher.

Bu karar onun gelecekteki mesleğini belirtecektir.. - This decision will reflect on his future career.

decision
karar almak

Bazen çabuk karar almak önemlidir. - Sometimes it is important to take a decision quickly.

Bir karar almak zorundayız. - We have to make a decision.

decision
(Askeri) HÜKÜM; İLAM; KARAR: Bir askeri mahkemenin, herhangi bir hususta verdiği hüküm
decision
come to veya make a decision karar vermek
decision
{i} kararlılık
decision
kararlılık/karar
decision
sebat tereddütsüzlük
decision
ilâm
decision
yargı

Arkadaşlarımın kararlarını yargılamamaya çalışırım. - I try not to judge my friends' decisions.

Birçok kişi yargıcın kararı ile aynı fikirde değildi. - Many people disagreed with the judge's decision.

decision
{i} sonuç

Bu kararın geniş ve ciddi sonuçları olacaktır. - That decision will have wide and serious consequences.

Hem baban hem de ben senin kararın sonuçlarını anlıyoruz. - Both your father and I understand the consequences of your decision.

decision
{i} hüküm

Japon hükümeti önemli bir karar verdi. - The Japanese government made an important decision.

Hükümetin kararı üzerine büyüyen öfke var. - There's growing anger over the government's decision.

Englisch - Englisch
{n} decision
the determination of a difference

    Silbentrennung

    the de·ter·mi·na·tion of a dif·fer·ence

    Türkische aussprache

    dhi dîtırmıneyşın ıv ı dîfrıns

    Aussprache

    /ᴛʜē dəˌtərməˈnāsʜən əv ə ˈdəfrəns/ /ðiː dɪˌtɜrməˈneɪʃən əv ə ˈdɪfrəns/
Favoriten