Parmaklarım çaprazlanmış.
- My fingers are crossed.
Tom bacaklarını çaprazlayarak oturdu.
- Tom sat with his legs crossed.
Başkalarıyla konuşurken, kollarınız çaprazlama bağlı şekilde onu yapıyorsunuz.
- When you talk to others, you're doing it with your arms crossed.
Parmaklarım çaprazlanmış.
- My fingers are crossed.
Başkalarıyla konuşurken, kollarınız çaprazlama bağlı şekilde onu yapıyorsunuz.
- When you talk to others, you're doing it with your arms crossed.
Şeytan haçın arkasında pusuda bekliyor.
- The devil lurks behind the cross.
Papaz haç işaretini yaptı.
- The priest made the sign of the cross.
... And then two lollipops that were criss crossed. ...
... joined continents, then crossed oceans. ...