Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
- Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
- Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
Şirketimizi birlikte çevirmemiz için yeni bir lidere ihtiyacımız var.
- We need a new leader to pull our company together.
Tom artık şirket ile birlikte değil.
- Tom is no longer with the company.
Bir ortaklık ister misin?
- Do you want some company?
Tom bir ortaklık istediğini söyledi.
- Tom said he wanted some company.
Şirketin kuruluşu 1950 yılında oldu.
- The launching of the company was in 1950.
O, çok iyi bir arkadaş değildir.
- He is not very good company.
Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
- A person is known by the company he keeps.
Tom şirkette benim dostumdur.
- Tom is my ally at the company.
Bana kim arkadaşlık ederdi?
- Who would keep me company?
Sadece Tom'a arkadaşlık etmek için geldim.
- I just came along to keep Tom company.