Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?
- Why do you think Tom prefers living in the country?
Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
- Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.
İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
- While the civil war went on, the country was in a state of anarchy.
Yenilmiş ordu ülkeden geri çekildi.
- The defeated army retreated from the country.
Kendi ülkesinde yurt dışına yolculuk etti.
- He traveled abroad in his own country.
Tom yurtluğunda yaşıyor.
- Tom lives on his country estate.
Pakistan Müslüman bir ülkedir.
- Pakistan is a Muslim country.
Hollanda küçük bir ülkedir.
- The Netherlands is a small country.
Tom memlekette evi arayabileceği bir yer istedi.
- Tom wanted a place in the country he could call home.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Şimdi, bir taşra çocuğuyum.
- I'm a country boy now.
Bir kadın bir taşra yolunda araba sürüyordu.
- A woman was driving a car on a country road.
Savaş sırasında köyde yaşadılar.
- They lived in the countryside during the war.
Tom köyde yaşamayı sevmiyordu.
- Tom didn't like living in the country.
Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.
- The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao.
Kimse ülkemden arazi satın almak istemedi.
- Nobody wanted to buy land in my country.
Tom memlekette küçük bir araziye sahiptir.
- Tom owns a small piece of land in the country.
Onun sayfiyedeki evi çok güzel.
- His property in the country is very pretty.
Bu ülkenin halkı siyasi yönetimden hayalkırıklığına uğradı.
- The people of this country have become disillusioned with the political establishment.
Bu ülkenin halkı her zamanki gibi politikadan bıkıp usanmış durumdadır.
- The people of this country are sick and tired of politics as usual.
Ülke yardım için Birleşmiş Milletler'e başvurdu.
- The country appealed to the United Nation for help.
Danimarka, Birleşmiş Milletler Dünya Mutluluk Raporu'na göre dünyanın en mutlu ülkesidir.
- Denmark is the happiest country in the world according to the United Nations World Happiness Report.
Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
- The countryside is quieter than the city.
Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
- Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
Tom ülkesine sadık bir vatandaştır.
- Tom is a loyal citizen of his country.
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
- Great artists have no country.
Uluslararası bir ticaret yasağı, o ülkenin ekonomisi için bardağı taşıran son damla olabilir.
- An international trade ban could be the last straw for that country's economy.
Hükümet üç günlük ulusal yas ilan etti. Ülke genelinde bayraklar yarıya indirildi.
- The government has declared three days of national mourning. Flags across the country have been lowered to half-mast.
Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
- Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.
Her yaz kırsala giderim.
- Every summer I go to the countryside.
Görünüşe bakılırsa kırsal kesimi iyi biliyorsun. Tom gülümseyerek sanırım öyle diye cevap verdi.
- It seems that you know the country well. I think so, answered Tom, smiling.
Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.
- During the war, they lived in the countryside.
Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?
- Why do you think Tom prefers living in the country?
Tom şehir hayatından vazgeçmeye ve kırsalda yaşamaya karar verdi.
- Tom decided to give up city life and live in the country.
Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
- The government has made efforts to make our country clean and green.
Ben kırsalda bir hafta geçirdikten sonra tamamen tazelenmiş hissediyorum.
- I feel completely refreshed after spending a week in the country.
These days corporate Germany looks rather different. Volkswagen, the country’s leading carmaker, wants to be the world’s biggest by 2018.
I have always thought that one of the main reasons for the popularity of blood sports in the country is the pointlessness of going outdoors with no purpose or destination in mind.
We walk along flat, open country, red dirt and spinifex grass, a few short trees .
This is condor country - the only region this far east where you can see the magnificent vulture - and a small national park straddling the passes, El Condorito, is a good stopover for walkers and birders.
... and what I was going to do to help bring it to our country. ...
... in columbia which was a country which is a country that back then didn't have and ...