Tom soğutucudan bir bira aldı ve onu açtı.
- Tom took a beer from the cooler and opened it.
İngiltere'nin iklimi, Japonya'nınki kadar hafif değil, ancak yaz aylarında çok daha serindir.
- The climate of England isn't as mild as Japan, but in the summer, it's much cooler.
Gün daha serin olduğu için bir süveter giymek zorunda kaldım.
- As the day got cooler, I had to put on a sweater.
Daha serin bir günde gitmeliydik.
- We should have gone on a cooler day.
Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
- After this storm it will be cooler.
He looks cooler when he's dressed in shorts.
They served wine coolers in the afternoon.
... Even cooler, another feature is dynamic rerouting. ...