O zamana kadar, infazı erteliyoruz.
- Until then, we are postponing the execution.
O, yerlileri akrabalarının idam edilmelerine tanık olmaya zorladı.
- He forced the natives to witness the execution of their relatives.
Sami hala Bekir Hapishanesinde idam edilmeyi bekliyor.
- Sami is still waiting execution at Bakir Prison.
On yedinci saatte yürütmenin durdurulması emredildi.
- A stay of execution was ordered at the eleventh hour.